Ana Sayfa Edebiyat Hikaye ve Romanda Kullanılan Anlatım Teknikleri

Hikaye ve Romanda Kullanılan Anlatım Teknikleri

22589
0

Anlatma Tekniği:

  • Anlatma tekniğinde okuyucu ile eser (romanda, hikayede vb.) arasına anlatıcı girer.
  • Okuyucu hemen her şeyi anlatıcı kanalıyla görür ve öğrenir.
  • Okuyucunun dikkati anlatıcı üzerinde yoğunlaşır,

Örnek:

“Haftada iki gece dostlara danslı çay veriliyor, en aşağı iki üç gece de başkalarının davetine gidiliyordu. Aşağı sofa ile taşlık arasındaki camekân kaldırılmış, delik deşik duvarlar sarı yaldızlı bir kâğıt ile kaplanmıştı. Davet akşamları taşlıktaki su küpü, sofadaki yemek masası ve daha başka hırdavat eşya mutfağa taşınıyor, yukarıdan kilimler, iskemleler, süslü yastıklar indirilerek bir kabul salonu dekoru kuruluyordu.” (R.N. Güntekin, Yaprak Dökümü)

Gösterme (Sahneleme) Tekniği:

  • Olaylar, kişiler, varlıklar okuyucuya doğrudan sunulur.
  • Anlatıcı, okuyucu ile eser arasına girmez.
  • Okuyucunun dikkati eser üzerinde yoğunlaşır.

Örnek:

                “Küçük Ağa başını kaldırdı ve soran gözlerle baktı. Doktor çevik bir davranışla ayağa kalkmıştı. Gidecekti artık. Onun hâlâ soran gözlerine dost gözlerle bakarak:

— Çünkü, dedi. Küçük Ağa’nın siz oluşu., yani., nasıl söylemeli?.. Anlıyor musunuz veya anlatabiliyor muyum bilmem… Sizin gibi genç, güçlü, kuvvetli., ve bilhassa bilgili, akıllı biri oluşu… Kısacası işte siz oluşunuz benim için hususî bir kıymet ve ehemmiyet taşıyor.” (Tarık Buğra, Küçük Ağa)

Diyalog Tekniği:

  • Roman akışı içinde karakterlerin birbiriyle yaptıkları konuşmalara diyalog denir.
  • Bu teknikte karakterlerin birbirleriyle konuşmaları verilir. Karakterler arası çatışmaları veya karakterlerin birbirleri hakkında ki düşünceleri bu teknik yardımıyla kavranır.

Örnek:

” — Bırakır mıyız işini? Bırakırız tabî.

— Gözünün yaşına bakacak değiliz ya!

— Niye bakalım? O bizimkine bakıyor mu?

— Biz de onunkine bakmayız! Ya bakarsa? dedi Ali.

— Bakarsa… Irgatbaşı’dan hakkımızı alırsa mı?

—Alırsa?

Geriye Dönüş Tekniği:

  • Bu teknik genellikle tarihi romanlarda kullanılır.
  • Yazarlar şimdiki zamanda yaşadıklarından dolayı eserlerde şimdiki zaman ağır basar.
  • Bu etkiyi azaltmak için bu teknik sıkça kullanılır.
  • Ayrıca kişiler ve olaylar hakkında bilgi verilirken de kullanılabilir.
  • Geriye dönüş tekniğinde yazar karakterlerin yerlerin ve olayların geçmişiyle ilgili bilgi vermeyi amaçlar.
  • Bunun yanı sıra karakterlerin romanın içerisinde bir şeyler hatırlamaları da bu anlatım tekniğiyle verilir.
  • Bu anlatım tekniği romanın gerçekliğine önemli ölçüde etki etmesinin yanı sıra, olayların arka planıyla veya altyapısıyla ilgili bilgiler verdiği için gelecekte olabilecek olaylar veya kişilerin şu anki konumlarıyla ilgili fikir sahibi olabiliriz.

Bilinç Akışı (Şuur Akışı) Tekniği:

  • Bu teknikle karakterin iç dünyası hiç bir kaygı olmada okuyucuya aktarılır.
  • Karakterin duyguları ve düşüncelerindeki değişimler bu teknikle verilir.
  • Bu teknikte karakterin aklından geçen düşünceler bütün karmaşıklığıyla ve herhangi bir sıra olmadan okuyucuya verilir.
  • Bu sayede okuyucu karakterin psikolojisini ve ruh hâlini daha iyi anlayabilir ve bazı olaylarla, bu olayların nedenleri arasındaki bağlantıları açıklayabilir.
  • Ayrıca karakterin aklında kurduğu planlar ve yapmak istediği şeylerde bu teknikle verilir.
  • Aşağıdaki örnekte Yusuf köye dönerken Ali’nin ve Hasan’ın ailesine ne diyeceğini düşünmekle beraber kendisini tam bir vicdan muhasebesine çekmiştir. Bir şekilde kendini haklı çıkarmak istemiş ve arkadaşlarının ölümünden sorumlu olmadığına dair önce kendisini inandırmaya çalışmıştır.

Örnek:

“Hasan?

Ali?

Evet ama onlar yoksa, geri dönülmez yollarda kaldılarsa suç onda mıydı? Kader, kısmet, taksirat! O öldürmemişti. Allah biliyordu içini, ölmelerini istememiş, aklından geçirmemişti. Köse Hasan’ın avradı, kızı, Pehlivan Ali’nin anası duyup gelecekler, soracaklardı. O öldürmemiş, ölmelerini istememişti ama dinleyecekler miydi bakalım. Ağıt, figan, feryat… Köylü toplanacak, büyük büyük açılan gözleriyle soracaklardı ondan. Nerde Haşan? Ali nerde? Biliyordu diyeceğini, ezberlemişti amma, dinletebilecek miydi? Karı kısmı lâf anlar mıydı? Ölü evine dönecekti evi. Gazocağı mazocağını çıkaramıyacak, sırtlığı mırtlığı veremiyecekti karısına, öfkeyle tükürdü yere.” (Orhan Kemal, Bereketli Topraklar Üzerinde)

İç Çözümleme Tekniği:

  • Hikayeye dayalı türlerde kahramanların iç dünyasını, duygu, düşünce ve hayallerini ifade edeni bir anlatım tekniğidir.
  • Bu çözümleme tekniği bilinç akışı tekniğiyle karıştırılabilmektedir.


Örnek:

“Eve gitse, biliyordu, gece yarısına dek başka bir şey yapamadan, yukarıdakilerin patırtısına sövecekti… Bol gürültülü, bol dumanlı meyhanelerden birine girdi. Tezgâhın önünde bir boş yer bulup oturdu. Yaklaşan garsona, – Şarap, dedi. Garson, sanki salt onun için buradaymış gibi eğildi. Sanki ötekiler duyacak diye korkuyordu.”(Yusuf Atılgan; Aylak Adam)

İç Monolog Tekniği:

  • Karakterin duygularının ve düşüncelerini belirli bir mantık sırasıyla karakterin ağzından olduğu gibi anlatılmasıdır.
  • Bu teknikte karakterin kendi kendine konuşmalarına yer verilir.
  • Bunun yanı sıra bu teknikle karakterin duygu ve düşüncelerini akıcı ve sade bir biçimde günlük konuşma diliyle öğreniriz.
  • Bu teknik karakterin iç dünyasının okuyucu tarafından anlaşılmasında çok önemli bir yer tutar. Çünkü bu teknikle karakter görünmek istediği kişi olarak değil gerçekten olduğu kişi halinde görülüyor.
  • Aşağıdaki alıntıda Ali’nin Fatma ve Ömer Zorlu hakkındaki düşüncelerini net olarak anlıyoruz ancak bu yöntem kullanıl- masaydı normal hikayenin akışında biz ancak Ali’nin görünen yüzü hakkında bilgi edinebilecektik.

Örnek:

“Pehlivan Ali’yi bir türlü uyku tutmuyordu. Sırtüstü uzanmış ciga- ra içiyor, karanlık kulübede cigarasmın ateşi kırmızı kırmızı yanıp sönüyordu: “Fatma gibi avrat var mı? Yusuf un emmisinin avradı da ne ki? Vızırtı. Lâkin su amele çavuşu olmamalı felekte… Ömer tövbe sevmiyor amele çavuşunu. Benimle arası iyi. Beşliği para günü vermezse vermesin. Feda olsun. İsterse yine veririm, yine isterse yine. Feda olsun. Fatma’nın eri. Fatma gibi avrada ben olsam yemez yediririm, giymez giydiririm. Lâkin ne avrat ya!” (Orhan Kemal, Bereketli Topraklar Üzerinde)

Montaj Tekniği:  

Bu teknik başkasına ait olan bir yazının tümünün veya bir parçasının aynen eser içine yazımıdır.

Pastiş (Öykünme) Tekniği:

  • Sanatçının, eserini, başka eserleri taklit ederek yazması, yeniden kurmasıdır.
  • Başka bir yazarın dil ve anlatım özelliklerine, onunla alay etmek amacıyla, onu çağrıştıran bir biçimde öykünmedir.
  • Başka bir eseri veya eserin bir bölümünü başka bir bağlamda taklit yöntemidir.
  • Yazar pastiş yönteminden yararlanırken orijinal eseri doğrudan kullanmaz, tamamıyla taklidini yapar.
  • Parodinin tersine, pastişler her zaman orijinal metni gülünç hale getirmeye çalışmaz.
  • Pastişler de güldürücü olabilir ama taklit edilen orijinal eser komedi olmadığı sürece güldürmeyi amaçlamazlar.
  • Pastişi anlayabilmek için önce orijinal eser bilinmelidir.

Parodi (Yansılama) Tekniği:

  • Bir eserin bir bölümünü veya tamamını alaycı bir ifadeyle, şeklini bozmadan ona bambaşka bir özellik vererek biçimle içerik arasındaki bu ayrılıktan gülünç etki ortaya çıkaran oyun türüdür.
  • Parodi, daha ciddi tarzdaki bir metin, tür ya da söylemin daha komik tarza dönüştürülmesidir.
  • Bunu yaparken de yazarlar soylu, ciddi bir metni, çoğunlukla sıradan başka bir metne ya da soylu bir metnin biçemini hiçbir kahramanlık olayı anlatmayan sıradan bir konuya uyarlarlar.
  • Parodi, içinde bir eğlendirme amacı güder ve alaycı ifadeye sahiptir.
  • Pastişin aksine genellikle, parodileri anlamak için taklit edilen eseri bilmenize gerek yoktur, kendi başlarına da komik olurlar.
  • Klasik dönemde taklit etme, modern dönemde eleştiri, postmodern dönemde ise yeniden yazma işlevi gördüğü söylenebilir.

İroni (Alay) Tekniği:

  • Birisiyle ya da bir olayla “inceden inceye alay etme” demektir. İfadenin etkisini arttırmak için bir şeyin tersini kastederek alay etme.
  • İronik yaklaşımla yazarlar, gerçeğe vurgu yaparak, sarsıcı bir etki yapmayı hedeflerler.
  • İronik cümlelerin sonlarında parantezli ünlem vardır ve cümlenin tersi bir anlamı ifade eder.
  • Sözlü ifadede ironi yapılırken mimik, jest ve tonlama ile söylemek istenen şeyin altı dolaylı yoldan çizilir.
  • İroni, zekâ ürünüdür. Söylemiş olduğunuz şeyin tam tersini söylemek isterken karşınızdaki kişi ya da kişiler tarafından tamamen yanlış anlaşılabilme ihtimali vardır.
  • İronik anlatımın temeli eleştirel bakıştır.
  • İroni ile mizahın aksine bir komikliği yakalamaktan ziyade, insanı/okuyucuyu sarsmak hedeflenir ve insanın gerçek karşısındaki kayıtsızlığına vurgu yapılır.
  • Gülünçlük amaç değil sonuç olabilir.

Roman türü ile ilgili detaylı bilgi için lütfen TIKLAYINIZ

Hikaye türü ile ilgili detaylı bilgi için lütfen TIKLAYINIZ

Anlatım biçimleri ile ilgili detaylı bilgi için lütfen TIKLAYINIZ

www.edebiyatvedil.net

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz