Ana Sayfa Edebiyat Hürriyet Kasidesi (Günümüz Türkçesi, edebi sanatları)

Hürriyet Kasidesi (Günümüz Türkçesi, edebi sanatları)

458592
11

HÜRRİYET KASİDESİ

(Mefâîlün / Mefâîlün / Mefâîlün / Mefâîlün)                                                                                                                                  www.edebiyatvedil.net

1. Beyit:
Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selâmetten
Çekildik izzet ü ikbâl ile bâb-ı hükûmetten

Günümüz Türkçesi:
Çağın değer yargılarını doğruluktan ve samimiyetten sapmış görerek kendi arzumuz ve saygınlığımız ile devlet  kapısından ayrıldık.

Edebi sanatlar:
Münharif(Ayrı)-Sıdk (Doğruluk, bağlılık) : Tezat
Bab-ı Hükümet: Mecaz-ı Mürsel

2. Beyit:
Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten
Mürüvvet-mend olan mazlûma el çekmez i’ânetten

Günümüz Türkçesi:
Kendini insan bilenler halka hizmet etmekten usanmaz, mürüvvet (mertlik) sahibi olanlar, mazlumlara, zavallılara yardım etmekten kaçınmaz.

Edebi sanatlar:
İanet (Yardım) – Hizmet : Tenasüp

3. Beyit:
Hakir olduysa millet şânına noksan gelir sanma
Yere düşmekle cevher sâkıt olmaz kadr ü kıymetten

Günümüz Türkçesi:
Eğer millet, hor görülmüşse onun şanına bir eksiklik geleceğini sanma; cevher, yere düşmekle değerinden özünden bir şey kaybetmez.

Edebi sanatlar:
Yere düşmekle cevher sakıt olmaz kadr ü kıymetten: İrsal-i Mesel ve Kinaye.
Birinci dizedeki hakir olmak – millet – şanına noksan gelmesi sözcükleri sıralanmış ve ikinci dizede bunlarla ilgili  yere düşmek – cevher – değerini kaybetmek (sâkıt olmaz kadr ü kıymetten)  sözcükleri söylenmiştir: Leff ü Neşr
Kadr-Kıymet : Tenasüp

4.Beyit
Vücudun kim hamir-i mâyesi hâk-i vatandandır
Ne gam râh-ı vatanda hâk olursa cevr ü mihnetten

Günümüz Türkçesi:
Vücudun maya hamuru, vatan toprağıdır; bu vücut, acı ve sıkıntı içinde vatan yolunda toprak olursa, bundan en küçük bir üzüntü duyulmaz.

Edebi sanatlar:
Hak kelimleri her dizede tekrarlandığı için : Tekrir
Gam-Cevr-Mihnet : Tenasüp
Vücudun mayası – Vatan toprağı (hâk-i vatan) : Teşbih

5.Beyit
Muini zâlimin dünyâda erbâb-ı denâettir
Köpektir zevk alan sayyâd-ı bî-insâfa hizmetten

Günümüz Türkçesi:
Dünyada zalimin yardımcısı, aşağılık kimselerdir; insafsız avcıya hizmetten zevk alan ancak köpektir.

Edebi sanatlar:
Denaet-Köpek-Sayyad (avcı) : Tenasüp
Köpektir zevk alan sayyad-ı bi-insafa hizmetten:İrsal-i Mesel ve Kinaye.
Birinci dizedeki zalimin yardımcısı – erbab-ı denaet (aşağılık kimseler) sözcükleri sıralanmış ve ikinci dizede bunlarla ilgili  köpek – sayyâd-ı bî-insâf (insafsız avcı) sözcükleri söylenmiştir.
Zalimin yardımcısı-köpek : Teşbih
Hizmetten zevk alan-köpek : Teşbih

6.Beyit
Hemen bir feyz-i bâkî terk eder bir zevk-i fânîye
Hayâtın kadrini âlî bilenler hüsn-i şöhretten

Günümüz Türkçesi:
Hayatın değerini iyi şöhretten yüksek tutanlar, edebî bir feyzi geçici zevk için terk ederler.

Edebi sanatlar:
Fani-Baki : Tezat
Bir kelimesi tekrarlandığı için : Tekrir

7.Beyit:
Nedendir halkta tul-i hayâta bunca rağbetler
Nedir insana bilmem menfaat hıfz-ı emânetten

Günümüz Türkçesi:
Halk arasında ömür uzunluğuna bunca düşkünlük nedendir? Emaneti korumaktan (canı sahibine teslim etmeyi geciktirmekten) insanın ne menfaati vardır bilmem.

Edebi sanatlar:
Nedendir-Nedir : İstifham

8.Beyit
Cihânda kendini her ferdden alçak görür ol kim
Utanmaz kendi nefsinden de ar eyler melâmetten

Günümüz Türkçesi:
Cihanda kendini her fertten alçak gören kişi ayıplanmaktan utanır fakat kendi nefsinden utanmaz.

Edebi sanatlar:
Utanmak-Ar eylemek : Tenasüp

9.Beyit
Felekten intikam almak demektir ehl-i idrâke
Edip tezyid-i gayret müstefid olmak nedâmetten

Günümüz Türkçesi:
Akıllı ve bilinçli olanların, yaptıklarından pişman olup çalışmalarını artırması ve bunlardan ders alması, felekten intikam almak demektir.

Edebi sanatlar:
Felekten intikam almak: Teşhis (Felek kişileştirilmiş)

10.Beyit:
Durup ahkâm-ı nusret ittihad-ı kalb-i millette
Çıkar âsâr-ı rahmet ihtilaf-ı rey-i ümmetten

Günümüz Türkçesi:
Zafer hükümleri, milletin gönül birliğinde durur; ümmetin (gerçeği bulma yolundaki) fikir ayrılıklarından (düşüncesinin çarpışmasından) rahmet eserleri çıkar.

Edebi sanatlar:
İttihad-İhtilaf : Tezat

11.Beyit
Eder tedvir-i âlem bir mekînin kuvve-i azmi
Cihân titrer sebat-ı pây-ı erbâb-ı metânetten

Günümüz Türkçesi:
İktidar sahibi bir kişinin azim gücü, dünyanın bir düzene girmesini sağlar; metanet sahibi kişilerin ayaklarını sağlam basması ile cihan titrer.

Edebi sanatlar:
Alem-Cihan : Tenasüp
Azim-Metanet : Tenasüp
Cihan titrer: (Korkak insanlar kastedilmiş ) Mecaz-ı mürsel

12.Beyit.
Kazâ her feyzini her lutfunu bir vakt için saklar
Fütur etme sakın milletteki za’f u betâetten

Günümüz Türkçesi:
Kader, her feyzini, her lütfunu bir zaman için saklar; milletteki gevşeklikten, zayıflıktan sakın korkma!

Edebi sanatlar:
Za’f-Betaet : Tenasüp
Her kelimesi beyitte tekrarlandığı için : Tekrir
Kader : ( Feyz ve lütufları içinde saklayan bir insan ) Teşhis, Kapalı İstiare

13.Beyit:
Değildir şîr-i der-zencire töhmet acz-i akdâmı
Felekte baht utansın bi-nasib- erbâb-ı himmetten

Günümüz Türkçesi:
Zincire vurulmuş aslana ayaklarının güçsüzlüğü suç değildir; bu dünyada nasipsiz himmet sahiplerinden talih utansın.

Edebi sanatlar:
Zincirlere vurulmuş aslan : (Millet) Açık İstiare
Talih-Nasip : Tezat
Talih utansın : Teşhis

14.Beyit:
Ziyâ dûr ise evc-i rif’atinden iztırâridir
Hicâb etsin tabiât yerde kalmış kabiliyetten

Günümüz Türkçesi:
Işık yüksekliğin doruğundan uzaksa çaresizliktendir; tabiat yerde sürünen kabiliyetten utansın.

Edebi sanatlar:
Tabiat utansın : Teşhis
Kabiliyet : (Yerde sürünen bir canlı) : Kapalı İstiare

15.Beyit:
Biz ol nesl-i kerîm-i dûde-i Osmâniyânız kim
Muhammerdir serâpâ mâyemiz hûn-ı hamiyetten

Günümüz Türkçesi:
Biz, mayası baştan ayağa haysiyet kanıyla yoğrulmuş olan o Osmanlılar boyunun ulu soyundanız.

Edebi sanatlar:
Maya-Boy-Soy : Tenasüp
Baş-Ayak : Tezat

16.Beyit
Biz ol âl-i himem erbâb-ı cidd ü içtihâdız kim
Cihângirâne bir devlet çıkardık bir aşiretten

Günümüz Türkçesi:
Biz o yüce hamiyetli, çalışkan ve güçlü kişileriz ki küçük bir aşiretten dünyaya hükmeden bir devlet meydana getirdik.

Edebi sanatlar:
Hamiyet-Çalışkan : Tenasüp

17.Beyit:
Biz ol ulvi-nihâdânız ki meydân-ı hamiyette
Bize hâk-i mezâr ehven gelir hâk-i mezelletten

Günümüz Türkçesi:
Biz o yüce yaratılışlı milletiz ki hamiyet bize hamiyet meydanında mezar toprağı, itibarsızlık toprağından daha iyi gelir.

Edebi sanatlar:
Hak kelimesi beyitte tekrarlandığı için : Tekrir
Mezar-Toprak : Tenasüp

18.Beyit:
Ne gam pür âteş-i hevl olsa da gavgâ-yı hürriyet
Kaçar mı merd olan bir cân için meydân-ı gayretten

Günümüz Türkçesi:
Hürriyet mücadelesi korkulu ateş olsa ne dert, yiğit olan bir insan canı için gayret meydanından kaçar mı?

Edebi sanatlar:
Ne dert : İstifham
Kaçar mı : İstifham
Hürriyet mücadelesi-korkulu ateş : Teşbih
Merd-Gavga : Tenasüp
Kaçmak-Merd : Tezat

19.Beyit:
Kemend-i cân-güdâz-ı ejder-i kahr olsa cellâdın
Müreccahtır yine bin kerre zencîr-i esâretten

Günümüz Türkçesi:
Cellâdın can yakan kemendi acımasız bir ejder bile olsa, yine de esaret zincirinden bin defa daha iyidir.

Edebi sanatlar:
Celladın can yakan kemendi : (Zalimler) : Açık İstiare
Celladın can yakan kemendi-Ejder : Teşbih

20. Beyit:
Felek her türlü esbâb-ı cefasın toplasın gelsin
Dönersem kahbeyim millet yolunda bir azîmetten

Günümüz Türkçesi:
Felek her türlü eziyet yollarını toplasın gelsin, millet yolunda hizmetten dönersem kahpeyim.

Edebi sanatlar:
Gelmek-Dönmek : Tezat
Felek: Teşhis

21.Beyit:
Anılsın mesleğimde çektiğim cevr ü meşakkatler
Ki ednâ zevki âlâdır vezâretten sadâretten

Günümüz Türkçesi:
Bu yolda çektiğim acılar, sıkıntılar anılsın; bunun en basit zevki bile vezirlikten, sadrazamlıktan daha iyidir, yücedir.

Edebi sanatlar:
Cevr-Meşakkat : Tenasüp
Vezaret-Sadaret : Tenasüp

22.Beyit:
Vatan bir bî-vefâ nâzende-i tannâza dönmüş kim
Ayırmaz sâdıkân-ı aşkını âlâm-ı gurbetten

Günümüz Türkçesi:
Vatan, bir vefasız alaycı sevgiliye dönmüş, aşkına bağlı olanları gurbet acılarından ayırmıyor.

Edebi sanatlar:
Nazende-Aşk-Sevgili : Tenasüp
Vatan: Teşbih (sevgiliye benzetilmiş)

23.Beyit:
Müberrâyım recâ vü havfden indimde âlidir
Vazifem menfaatten hakkım agrâz-ı hükümetten

Günümüz Türkçesi:
Korkudan, yalvarma ve yakarmadan uzağım; benim gözümde görevim menfaatimden, hakkım hükûmetin kötü niyetlerinden daha üstündür.

Edebi sanatlar:
Agraz-ı hükümet : Mecaz-ı Mürsel (Sürgünler kastedilmiş)

24.Beyit
Civânmerdân-ı milletle hazer gavgâdan ey bidâd
Erir şemşîr-i zulmün âteş-i hûn-i hamiyetten

Günümüz Türkçesi:
Ey zalim! Milletin yiğitleriyle mücadeleden sakın; senin zulmünün kılıcı hamiyet kanının ateşi karşısında erir.

Edebi sanatlar:
Ey : Nida
Ateş-Erimek : Tenasüp

25.Beyit:
Ne mümkün zulm ile bidâd ile imhâ-yı hürriyet
Çalış idrâki kaldır muktedirsen âdemiyetten

Günümüz Türkçesi:
Zulüm ile, işkence ile hürriyeti ortadan kaldırmak ne mümkün; eğer kendinde bir güç görüyorsan insanoğlundan idraki kaldırmaya çalış.

Edebi sanatlar:
Zulüm-İşkence : Tenasüp
Ne mümkün: İstifham

26.Beyit:
Gönülde cevher-i elmâsa benzer cevher-i gayret
Ezilmez şiddet-i tazyikten te’sir-i sıkletten

Günümüz Türkçesi:
Gönüldeki çalışma cevheri, elmas cevherine benzer; ağırlığın tesirinden, baskının şiddetinden ezilmez.

Edebi sanatlar:
Cevher kelimesi beyitte tekrarlandığı için : Tekrir
Çalışma-Elmasa benzetilmiş:Teşbih
Cevher-Elmas : Tenasüp
Şiddet-Tazyik : Tenasüp

27.Beyit:
Ne efsunkâr imişsin ah ey didâr-ı hürriyet
Esîr-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esâretten

Günümüz Türkçesi:
Ey hürriyetin güzel yüzü, sen ne büyüleyici imişsin. Esaretten kurtulduk derken senin aşkının esiri olduk.

Edebi sanatlar:
Ey : Nida
Hürriyet-Esaret : Tezat
Esaret-Esir : Tenasüp
Hürriyet-Büyücü, büyüleyici : Teşbih

28.Beyit:
Senindir şimdi cezb-i kalbe kudret setr-i hüsn etme
Cemâlin ta ebed dûr olmasın enzâr-ı ümmetten

Günümüz Türkçesi:
Şimdi kalbi fethedecek güç senindir, güzelliğini gizleme; güzelliğin milletin bakışlarından sonsuza kadar uzak kalmasın.

Edebi sanatlar:
Güzel kişi: Açık İstiare (Hürriyet kastedilmiş)

29.Beyit
Ne yâr-ı cân imişsin ah ey ümmid-i istikbâl
Cihânı sensin âzâd eyleyen bin ye’s ü mihnetten

Günümüz Türkçesi:
Ey geleceğin umudu, sen ne can dostuymuşsun; dünyayı bütün üzüntü ve sıkıntılarından kurtaran sensin.

Edebi sanatlar:
Ye’s-Mihnet: Tenasüp
Geleceğin umudu ve can dostu: Açık istiare (Hürriyet kastedilmiş)

30.Beyit:
Senindir devr-i devlet hükmünü dünyâya infâz et
Hüdâ ikbâlini hıfzeylesin hür türlü âfetten

Günümüz Türkçesi:
Hükmetme çağı (devlet çağı) senindir, hükmünü dünyaya uygula; Allah, yüceliğini her türlü belâlardan korusun.

Edebi sanatlar:
Hürriyete insani özellikler verilmiş: Teşhis

31.Beyit:
Kilâb-ı zulme kaldı gezdiğin nâzende sahrâlar
Uyan ey yâreli şîr-i jiyân bu hâb-ı gafletten

Günümüz Türkçesi:
Ey yaralı kükreyen aslan, senin gezdiğin güzel sahralar zulmün köpeklerine kaldı, artık gaflet uykusundan uyan!

Edebi sanatlar:
Ey : Nida
Yaralı kükreyen aslan: Açık İstiare (Hürriyet kastedilmiş)
Zulmün köpekleri: Açık İstiare (Zalimler kastedilmiş)

Namık KEMAL

Klasik Türk Edebiyatında Kaside Nazım Şekli­nin Yapı Özellikleri
1. Genellikle 31-99 beyitten oluşur.
2. Nesib, girizgâh, methiye, tegazzül fahriye ve dua bölümlerinden oluşur.
3. Kafiye düzeni aa / ba / ca… şeklindedir.
4. Kasidenin sonlarına doğru şair, mahlasını kul­lanır.
5. İthaf edildiği kişinin adını içeren bir başlığı vardır

Hürriyet Kasidesi’nin Yapı Özellikleri
1. 31 beyitten oluşmuştur.
2. Klasik bölümler yoktur.
3. Kafiye düzeni “aa/ba/ca…” şeklindedir.
4. Şair taç beyiti yani mahlas beyiti kullanmamıştır.
5. Kaside soyut bir kavram için yazılmıştır, baş­lığı da bu soyut kavramdır.

www.edebiyatvedil.net

11 Yorumlar

10 A dan biri için bir yanıt yazın İptal

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz