Ad (İsim)
Adlar, canlı ve cansız bütün varlıkları, duygu ve düşünceleri, kavramları, durumları, bütün bunların birbirleriyle olan ilgilerini karşılayan sözcüklerdir. Üç ana başlıkta incelenir
A. Varlıkların Oluşlarına Göre Adlar
A.1. Somut Adlar
Beş duyumuzdan birisi ya da birkaçı ile kavranan, algılanan maddi varlıklara verilen adlardır.
Örnekler:
- İnsan, su, ışık, kedi, rüzgar…
A.2. Soyut Adlar
Zihinde belli bir görüntü canlandırmayan, duyu organlarıyla algılanamayan, varlığı, düşünce yoluyla kabul edilen adlardır.
Örnekler:
- rüya, aşk, gurur, Allah, insanlık
B. Varlıklara Verilişlerine Göre Adlar
B.1. Özel Adlar
Başka benzeri olmayan, verildikleri varlığa özgü nitelikler taşıyan adlardır.
Özel adların bazı kullanım alanları şunlardır:
- Kişi adları: Atatürk, Köroğlu, Ayşe Nur…
- Hayvan adları: Karabaş, Tekir, Pamuk…
- Yer adları: Ankara, Kırıkkale, Zile, Karadeniz…
- Dil, din, mezhep, tarikat adları: Türkçe, Müslümanlık, Hanefilik, Mevlevilik…
- Ulus adları: Türkler, Arapiar, İngilizler…
- Ülke adları: Türkiye, Almanya, Fas…
- Kitap, dergi, gazete adları: Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü, Türk Dili, Cumhuriyet gazetesi…
- Cadde, sokak, apartman adları: Atatürk Bulvarı, Can Sokak, Nilgün Apartmanı…
- Kurum, demek, okul vb. adları: Türk Dil Kurumu, Kızılay, Çağdaş Yaşam Destekleme Derneği, Tıp Fakültesi…
- Coğrafya ile ilgili gezegen, kıta, bölge, ova, dağ, deniz, göl, nehir adları: Mars, Avrupa, Anadolu, Gediz Ovası, Ağrı Dağı, Karadeniz, Van Gölü, Kızılırmak…
B.2. Tür Adları (Cins İsimler)
Aynı türden varlıkları gösteren sözcüklerdir. Tür adları, aynı türden olan tek varlığın birini, bir bölümünü ya da tümünü gösterir
Örnekler:
- Çocuk, hastalandı. (bir çocuk)
- Çocuklar, oynuyor. (bir bölümü)
- Çocuk, ülkenin geleceğidir. (bütün çocuklar)
Tür adlarının başlıcaları şunlardır:
- Hayvan, bitki adları: kedi, köpek, kuş; elma, ağaç, ot…
- Araç adları: tarak, çekiç, süzgeç, iğne…
- Akrabalık adları: anne, baba, dayı, yenge…
- Vücut ve organ adları: baş, gövde, ayak, kalp…
- Giyecek, yiyecek, içecek adları: gömlek; zeytin; su…
- Unvan adları: beyefendi, öğretmen, hanım…
- Yansıma adları: tıkırtı, patlama, mırıltı…
- Renk adları: siyah, kırmızı, sarı…
- Sayı adları: iki, on, otuz beş…
- Zaman adları: sabah, yarın, dün…
- Eylem adları: “-mak/-mek, -me/-ma, -iş/-ış” ekleri eylemden ad türeten eklerdir. Bu eklerle, eylem kök ya da gövdesinden türetilen eylem adlarına “eylemlik” denir: çalışmak, görme, bakış…
C. Varlıkların Sayılarına Göre Adlar
C.1. Tekil Adlar
Aynı türden varlıklardan bir tanesinin adıdır.
Örnekler:
- sokak, aşk, çocuk, ağaç, gezegen…
C.2. Çoğul Adlar
Aynı türden olan birden çok varlığı karşılayan adlardır. Türkçede adlara çoğul anlam “-lar /-ler” çoğul ekiyle kazandırılır. Bu eki alan isimler çoğul isimlerdir.
Örnekler:
- sokaklar, aşklar, çocuklar, ağaçlar, gezegenler…
NOT: Çoğul eki almış adlar farklı anlamlar kazanabilir:
Örnekler:
Çoğullama:
- Kitaplar, ağaçlar, arabalar…
Aile, çevre:
- Ayşeler, bize gelecek.
- Ablamlar, Eskişehir’e taşındı.
Benzerleri:
- Yeni Mimar Sinanlar yetişiyor.
- Fatihler, Orhan Gaziler buralarda yatıyor.
Abartma:
- Tedavi olmak için Avrupalara gitti.
- Dünyalar kadar kitabı vardı.
Genelleme:
- Akşamları erken yatarım.
- Pazarları bu yolda koşarım.
Yaklaşıklık:
- Ahmet, on yaşlarında bir çocuk.
- Sabaha karşı beş sularında uyuyabildim.
Saygı:
- Beyefendiler, makamına teşrif etti.
- Müdür Beyler, teftişe çıktı.
Küçümseme:
- Hanımefendiler, nihayet uyanabilmişler.
Aynı gruptan varlıklar:
- Sürüngenler, kemirgenler, baklagiller…
Sayı basamakları:
- Onlar basamağı, yüzler basamağı…
Kurum ve kişilerin topluluğu:
- Yüksek Okullar Gen. Müd., Memurlar Kooperatifi…
Düşmüş olan tamlayanın çokluğunu gösterme:
- Sahip oldukları bir tek inekleri kalmıştı.
On yıllık zaman dilimi:
- Hâlâ 1980′lerin müziğini dinliyorum.
Örnek Soru:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-ler” eki cümleye “abartma” anlamı katmıştır?
A) Zavallı çocuk ateşler içinde yanıyor.
B) Merveler tatile Antalya’ya gitti.
C) Evlerin hepsi restore edildi.
D) Sadece tek bir inekleri kalmıştı.
E) Karacaoğlanlar yetişiyor edebiyatımızda.
Çözüm:
Doğru cevap, A şıkkıdır. “-ler” eki eklendiği isme, B şıkkında “aile”, C şıkkında “çoğullama”, D şıkkında “düşen tamlayanın çokluğu”, E şıkkında “benzerleri” anlamını katmıştır. A şıkkında ise derecenin normalden çok yüksek olduğunu anlatarak “abartma” anlamı katmıştır.
C.3. Topluluk Adları
Biçim bakımından tekil göründüğü hâlde topluluk kavramı veren adlardır.
Örnekler:
- Millet, ordu, kafile, halk, komisyon, deste, ormanlar, sürüler…
NOT: “Yapı ya da yapının bir bölümü” anlamında tekil ad olarak kullanılan bazı sözcükler, ad aktarması yoluyla orada bulunan insanlar anlamına gelecek şekilde kullanılırsa topluluk adı olur. Bu türden adların tekil ad mı topluluk adı mı olduğu bağlamdan anlaşılır.
Örnekler:
- Sınıfta kim var? (tekil ad)
Bu sınıf çok başarılı. (topluluk adı) - Okul yazın onarılacak. (tekil ad)
Okul geziye gitmiş. (topluluk adı)
NOT: Topluluk adları çoğul eki alabilir.
Örnekler:
- Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri…
- Sürüler, çimenler, sarı çiçekler…
D. Yapılarına Göre Adlar
D.1. Basit Adlar
Yapım eki almamış, birleşik ad biçiminde de kurulmamış adlardır.
Örnekler:
- Yol, kent, çanta, Ankara, buğday, seneler…
D.2. Türemiş Adlar
Adın kök ya da gövdesine yapım eki getirilerek ad, yeni bir kavramı anlatır duruma gelir. Ad ya da eylem köküne getirilen yapım ekiyle yeni bir anlam kazanmış ad kurulur. Bu tür adlara türemiş ad denir.
Örnekler:
- Başlık (baş-lık)
- verim (ver-im)
- yaşama (yaş-a–ma)
- doğum (doğ-um)
- sevinç (sev-inç)
D.3. Birleşik Adlar
İki ya da daha çok sözcüğün birlikte kullanılmasıyla oluşturulan ve tek bir ad olarak kullanılan adlardır.
Örnekler:
- Basımevi, aşçıbaşı, cumartesi, gecekondu, günebakan…
Oluşum biçimlerinden bazıları şöyledir:
- Sıfatla adın birleşmesiyle: Akdeniz, Güzelyalı, sivrisinek, karadut…
- Belirtisiz ad tamlaması biçiminde: devetabanı, yavruağzı, fildişi, akşamüstü…
- Çekimli iki eylemin birleşmesiyle: biçerdöver, kaptıkaçtı, uçtuuçtu (oyun), tutkal…
- Bir adla çekimli eylemin birleşmesiyle: gecekondu, külbastı, hünkârbeğendi…
- İyelik eki almış bir adla bir sıfatın birleşmesiyle: Karnıyarık, baldırıkara (bitki)…
Küçültmeli Adlar
Küçültme eklerinden (-cek, -cik, -ce, -cağız, -msi, -mtırak) birini alarak karşıladığı varlığın “küçük, ufak” olduğunu anlatan adlara “küçültmeli ad” denir.
Küçültme ekleri, eklendiği sözcüğün anlamına küçültmeden başka azımsama, yetersizlik, acıma, sevgi vb. anlamları da katar.
Örnekler:
- İki göz bir evcikte mutlu mesut yaşıyorlar, (küçültme)
- Yavrucak, bu soğukta ipince bir kazakla kalmış, (acıma)
- İnsan var, insancık var. (küçümseme)
- Saçındaki toka morumsuydu, (benzerlik)
- Anneciğim benim için neler yapmaz ki… (sevgi)
NOT: Küçültme eklerini alan kimi sözcükler somut varlıklara kalıcı ad olur. Bu durumda küçültme anlamlarından sıyrılırlar:
Örnekler:
- maymuncuk (anahtar türü)
- yılancık (bir tür hastalık)
- gelincik (hayvan)
- bademcik (organ)
- elmacık (kemik)
- tatarcık (küçük bir sinek)
- kızılcık (meyve)
Örnek Soru:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük, küçültme anlamından sıyrılarak somut bir varlığa ad olmuştur?
A) Maymuncuk, verilen muzları iştahla yedi.
B) Soru kitapçıkları hazırlanmış.
C) Daldaki sığırcıklar aniden kaçıştı.
D) Ufacık çocuk bize kafa tutuyor.
E) Bir taburecik çekerek yanımıza oturdu.
Çözüm:
C şıkkındaki “sığırcık” sözcüğü, “küçük sığır” anlamından uzaklaşıp, ötücü bir tür kuşun kalıcı adı olmuştur. Bu nedenle de küçültme anlamından sıyrılmıştır.
Adın Durumları (İsmin Halleri)
İsimler, kendilerinden sonraki isimlerle, edatlarla, zamirlerle çoğunlukla da fiillerle olan ilişkilerine göre ya yalın durumda bulunur ya da “-i, -e, -de, -den” çekim eklerinden birini alır. Adların bulunabileceği bu beş durumdan her birine “adın durumları” bu eklere de “ad durum ekleri” denir.
1. Yalın Durum
Adın, ad durum eklerinden hiçbirini almamış biçimidir.
Örnekler:
- Vapur, limana uğramadan yoluna devam etti.
- Saat kulesinden hoş bir melodi duyuluyordu.
NOT: Yalın durumdaki adlar çoğul eki ya da iyelik eki alabilir.
Örnekler:
- Masadaki kitaplar yere düştü.
- Bakışları çok hüzünlüydü.
NOT: Yalın adlar cümlede özne, belirtisiz nesne, yüklem görevi üstlenebilir.
Örnekler:
- Akşam bütün ihtişamıyla gelmişti. (özne)
- Gelirken ekmek alır mısın? (belirtisiz nesne)
- En önemli şey sağlıktır. (yüklem)
2. Belirtme Durumu (-i/-ı/-u/-ü)
Adlara “neyi, kimi, nereyi” sorularını cevaplayan -i ekinin getirilmesiyle sağlanır. Fiilin ya da fiilimsinin neyi etkilediğini gösterir.
Örnekler:
- Seni tanımak istiyorum..
- Kara kara yaklaşan geceyi düşünüyordu.
- Bu durumu lehimize çevirebiliriz.
UYARI: Her -i eki belirtme durumu eki değildir. ‘Onun’ anlamı veren ve iyelik eki olanlar, belirtme durumu ekiyle karıştırılmamalıdır.
Örnekler:
- Evi yanmış. (onun anlamını kattığı için 3. tekil iyelik eki)
- Evi sattım. (fiilin neyi etkilediğini gösterdiği için belirtme durumu eki)
3. Bulunma (Kalma) Durumu (-de/-da/-te/-ta)
Ada “-de” ekinin getirilmesiyle sağlanır. Eylemin belli bir yerde gerçekleştiğini, bir kimsede, bir şeyde, bir yerde bulunduğunu bazen de zamanını belirtir.
Örnekler:
- Onun bu konuda hiç şakası yoktur.
- Şirkette para sıkıntısı başladı.
- İlkbaharda bizim oralar cıvıl cıvıl olur. (zaman anlamı)
4. Çıkma (Ayrılma, Uzaklaşma) Durumu (-den/-dan/-ten/-tan)
Ada “-den” ekinin getirilmesiyle sağlanır. Uzaklaşma, ayrılma, çıkma anlamı verir.
Örnekler:
- Yediğimiz her şey sonuçta topraktan geliyor.
- Senden de bu beklenirdi.
- Evden ayrılmak istediğini söyledi.
NOT: -den eki ”-den dolayı” anlamındaysa zarf tümleci yapar. Neden-sonuç ilişkisi kurar.
Örnekler:
- Heyecandan dili tutuldu.
- Gülmekten yerlere yattık.
NOT: -den eki bazı belirtili isim tamlamalarında tamlayan eki olan ”-in” yerine de kullanılır.
Örnekler:
- Soruların biri hatalıydı.
Sorulardan biri hatalıydı.
5. Yönelme (Yaklaşma) Durumu (-e/-a)
Ada “-e”ekinin getirilmesiyle sağlanır. Adın, belirttiği kavrama yöneldiğini, yaklaştığını gösterir.
Örnekler:
- Eve geç geleceğim.
- Sana bunu son kez söylüyorum.
- Köye yeni bir öğretmen gelmiş.
NOT: -e eki ”zaman, sebep” anlamı katarsa zarf tümleci görevi yapar.
Örnekler:
- Haftaya izne ayrılacağım. (zaman anlamı)
- Buraya eğlenmeye geldik. (sebep anlamı)