KUTSAL EMANETİMİZ
Egemenlik, Türk milletinin damarlarında akan kandır. Bu millet , egemenlik uğruna dağları aşmış , çağları kapatıp yeni çağlar açmış , dünya tarihini değiştirmiştir.
Çağlar boyunca , Türk milletinin kurduğu onlarca güçlü devletin en büyüklerinden olan Osmanlı İmparatorluğu’nun son zamanlarında ulusal bağımsızlığımız tehlikeye girdi.Halk yorgun , halk bitkindi.Onun için esaret , hatta yok oluş tehdidi baş gösterdi.Bu tehdidi sindiremeyen Türk milleti bağımsızlık aşkını yüreğinden haykırarak başladı mücadeleye.Bu haykırış çaresizliğin değil , esarete isyanın sesiydi.
Artık direnme vaktiydi , şehir şehir , köy köy . Milletin , gönlünü vatan toprağına teslim etme zamanıydı.Ulusa bağımsızlık yolunu göstererek özgürlük meşalesini yakma vaktiydi.İstanbul’dan Samsun’a milletin umudunu taşıyan bir gemi yola çıktı. Ve şöyle haykırdı Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk : “Ya istiklal , ya ölüm!” Mutlu ve özgür yarınlar için son kez varını yoğunu ortaya koyarak girdi savaşa millet.Bu uğurda nice evlatlar feda edildi , nice kanlar döküldü.Her şey vatan , her şey egemenlik içindi.1920’ de meclisin kapıları açılırken Ata’nın müjdelediği millet egemenliğinin temelleri atılmıştı.Nihayetinde savaş ulusun zaferiyle sonuçlandı ve Türk milleti asırlardır aşık olduğu bağımsızlığını milli egemenlikle taçlandırdı.Ay da yıldız da artık Türk’ündü.Güneş bile bir başka parlıyordu artık.Gün Mustafa Kemal’in , gün kanı toprak olan tüm askerlerin , gün kalbi vatan için çarpan Türk milletinin günüydü.
“Milli hakimiyet öyle bir nurdur ki onun karşısında taç ve tahtlar yanar , mahvolur.Milletin esareti üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdur.” diyen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve asil Türk milletinin sesi bu topraklarda ilelebet yankılanacaktır.Şu an haykırarak okuyorsak marşımızı , korkmadan söylüyorsak düşüncelerimizi , unutmamışsak bu uğurda ödenen bedelleri , egemenlik bizimdir ve sonsuzluğa kadar bizim kalacaktır.
Tuğba Pirli
