Der-Tâ’rîf-i Şehr-i Edrine bâ -Medh-i Sultân Ahmed Hân
1.Beyit
Edrine şehri mi bu yâ gülşen-i Me'vâ mıdır
Anda kasr-ı pâdişâhî cennet-i alâ mıdır
Günümüz Türkçesi:
Burası Edirne şehri mi yoksa Me'vâ cennetinin gül bahçesi midir?
Orada padişahın sarayı cennet-i alâ mıdır?
Kelimeler:
Mevâ: Sığınılıp barınılacak yer, yurt, mesken
Kasr: Saray, köşk, konak
Alâ: Yüce yüksek
.
2. Beyit
Beyt-i mamûr-ı felek mi ol fezâda ol sarây
Yâ zemîni cennet olmuş Kâ'be-i ulyâ mıdır
Günümüz Türkçesi:
O saray, gökyüzünde feleğin Beyt-i Mamuru mu,
Yoksa zemini cennet olmuş o çok yüce Kabe midir?
Kelimeler:
Beyt-i Ma'mur: Bir rivayete göre Kabe'nin tam üstünde gökyüzünde bulunan bir evdir.
Ma'mûr: Bayındır, bakımlı
Feza: Uzay
Ulya: Pek büyük, pek yüce, daha yüksek. Çok yüksek olan.
3. Beyit
Cûylar mı devr eden tarf-ı çemenzârın yahud
Mâî pervâz ile kat' olmuş yeşil hârâ mıdır
Günümüz Türkçesi:
Çimenliğin etrafında dönüp duran ırmaklar mıdır?
Yoksa mavi ince bir tahtayla kesilmiş yeşil dalgalı kumaş mıdır?
Kelimeler:
Dever etmek:Dönmek
Kat': Kesmek
Cûy: Irmak
Hârâ: Üzeri menevişli kumaş
Pervâz: 1. Uçma, uçuş
2. Aynalı ince uzun tahta
4. Beyit
Sebz ü hurrem bir fezâ mı her kenâr-ı cûy-bâr
Yâ miyân-ı cûda aks-i künbed-i hadrâ mıdır
Günümüz Türkçesi:
Her ırmağın kenarı yeşil ve neşeli bir gökyüzü müdür?
Yoksa ırmağın ortasında aksi görülen yeşil gökkubbe midir?
Kelimeler:
Fezâ:1. Yıldızlar arasındaki geniş boşluk, uzay. 2. Gökyüzü.
3. Açık sahra. 4. Saha.
Miyân: Orta
Hurrem: Neşeli, sevinçli
5. Beyit
Hıfz için yâhut vücûd-ı pâdişâhı cûylar
Pâsbân-ı genc-i devlet olmuş ejderhâ mıdır
Günümüz Türkçesi:
Ya da bu ırmaklar, Padişah'ın bedenini korumak için
devlet hazinesine bekçi olmuş ejderha mıdır?
Kelimeler:
Pâsbân: Bekçi
Hıfz: Koruma, muhafaza etme
6. Beyit
Cenneti görmüş bir âdem var ise gelsin desin
Tarhı anın dahi böyle dilkeş ü ra'nâ mıdır
Günümüz Türkçesi:
Cenneti görmüş bir insan varsa gelsin, söylesin:
Onun da bahçeleri, çiçekleri böyle gönül çekici ve güzel midir?
Kelimeler:
Dil-keş: Gönül alıcı. Gönlü çeken.
Tarh: Bahçelerde çiçek dikmek için ayrılan yerler
Ra'nâ: Güzel, hoş görünümlü
7. Beyit
Güllerinde var mı böyle reng ü bûy-ı dilfirîb
Yâ nesîm-i subhu böyle bostânpîrâ mıdır
Günümüz Türkçesi:
(Cennetin) Güllerinde böyle gönül aldatıcı renk ve kokular var mıdır?
Ya da oranın sabah rüzgarı böyle bahçeleri süsleyici midir?
Kelimeler:
Dilfirib: Gönül aldatan, sevgili.
Nesîm-i subh: Sabah rüzgarı
Bûy: Koku
Bostânpîrâ: Bahçe süsleyen
8. Beyit
Bir dıraht-ı serfirâzı var mı bâğ-ı cennetin
Yoksa ancak vâizin medh ettiği Tûbâ mıdır
Günümüz Türkçesi:
Cennet bahçesinin başını yukarı kaldırmış, yüksek bir ağacı var mıdır?
Yoksa sadece vaizin övdüğü Tûbâ mı vardır?
Kelimeler:
Serfirâz: Başını yukarı kaldıran, yükselten
Dıraht: Ağaç
Bağ-ı cennet: Cennet bahçesi
Tuba: Cennette bulunan çok yüce bir ağaç
Devamı için lütfen TIKLAYINIZ